Sürekli dönen bu çarklara boyun eğmeyeceğiz.
Sahte eşitlik, doğumdan beri başlayan cehennem.
Dalga geçermişcesine, bir tanrı bizi getirdi, oyun tahtası üzerindeki bu dünyaya.
Yok yok oyun yoksa hayat yok!
Bu ılık barış hissini bir kenara atıyoruz,
Şöhret basamaklarından parçamızı kazımak için.
Gözlerimizden yansıyor, mutlak zaferli bir kader.
Her şey planlandığı gibi gidiyor;
Her şeyi değiştireceğiz, lekesiz bir boşluk ile.
Bizler sahipsiziz, kurtarıcıya ihtiyacımız yok.
İhtimaller ne kadar absürt olurlarsa olsunlar,
Tek yapmamız gereken kazanmaktır.
Taktik ve yeteneklerimiz bizi yenilmez kılacak.
Yeniden doğmuş hayatlarımız ile, eğlenelim hadi,
Kendimize ve sadece kendimize inanarak.
Kalbindeki karanlıktan daha güçlü bir rakibin yok.
Ona boyun eğmediğin sürece, kaybetmek gibi bir şansın yok.
Yüzeysellik ile kendini rahatlatmak için gururunu katletme.
Yok yok yaşam hissiyatı yok!
Barbar gürültüyü bir kenara fırlat,
Ve duyulmamış, saf bir çığlık at.
Savaşma fikri kesinlikle bir hata değil,
Geri bildirim bize öyle diyor.
Her şeyi kaybetsek bile, bu raundu alacağız.
Bizler sahipsiziz, sağduyuya ihtiyacımız yok.
İleri dönüp ilerlersek,
Bizi bekleyen tek şey can sıkıntısıdır.
Emir almak sıkıcı, meydan okuyalım,
Yeniden doğmuş hayatlarımızı piyon olarak kullanarak,
Kendi yolumuzun sonuna kadar.
Yolumuzu kaybetmeyeceğiz, seçilmiş kişiler.
Sadece kendini beğenmiş bir gurur olsa da,
İtibarla hayatta kalmanın tek yolu bu,
Bundan başka yol bilmediğimiz için.
Bizler sahipsiziz, kurtarıcıya ihtiyacımız yok.
İhtimaller ne kadar absürt olurlarsa olsunlar,
Tek yapmamız gereken kazanmaktır.
Taktik ve yeteneklerimiz bizi yenilmez kılacak.
Yeniden doğmuş hayatlarımız ile, eğlenelim hadi.
Bu dünyayı elimize alalım, gülümseyerek.
Bizler sahipsiziz, en güçlü sahipsiz oyuncular.
Temiz bir boşluk her şeye dönüşebilir.
Kendimize ve sadece kendimize inanarak.